28 Kasım 2010 Pazar

Fantom Kiler 2 (1999)


Video kaset döneminde kendine küçük çapta bir ün yapmış, Polonya yapımı Fantom Kiler'ın devam filmi. Roman Nowicki ilk filmde denediği formül ile bu filmde de devam ediyor.


Yaratıcılıkta sınır yok!


Filmi izlerken ilk sahnede Fantom Kiler'ın elinde bir ip olduğunu ve kızı boğacağını düşünüyoruz. Hayır. Ormanın ortasında da olsa, fantazisinden vazgeçmez o. Eğer elektrik verilecekse orada bile verir. Hizmette sınır tanımaz:)


Elde testereyle aranıyor. Odun değil, katletmelik seksi kadın arayan bir katil...

Film ilk olarak 1998 yılında Fantom Kiler adıyla videoda yayınlandı. Özellikle 2000'li yıllardan sonra exploitation ve sexploitation sevenler tarafından film ciddi ciddi aranmaya başladı. Bu filmi izlerken herhangi bir film listeleme sitesinin notunu kriter almak saçma. Yönetmen deneysel bir exploitation filmi çekmeye çalışmış ve bence başarılı da olmuş.

Filmin 2003 yılında yine Polonyalı oyuncularla üçüncüsü çekildi. Diğerlerine göre daha pespayeleşen Fantom Kiler'ın; bu filmden sonra devam etmesi için hiç bir neden yoktu. Fakat yönetmen için bu; ciddi bir sevdaya dönüşmüş olmalı ki; 2007 yılında ünlü Amerikalı porno yıldızlarıyla bir de dördüncüsünü çekti. Bu gidişle "Polis Akademisi" serisi gibi olacak galiba:)

Fantom Kiler 2; korku, erotizm, komedi gibi unsurların mikslendiği, hatta erotik unsurların görece biraz öne çıktığı bir film. Roman Nowicki'nin porno film yönetmeni olmasından dolayı; erotik unsurların öne çıkması normal. Ama film korkutmaya çalışırken güldürüyor, erotik olmaya çalışırken geriyor. Ortaya çıkan ürün hormonlu sebze gibi. "Bu nasıl bir film" diye şaşkın şaşkın izlerken, abuk cinayet sahnelerine sırıta sırıta; sonuna kadar izliyorsunuz. İzletiyor. Süresi de kısa: 50 dakika. İzleyiciye de fazla eziyet etmek istememiş yönetmen. Tadında bırakmış.

İlk filmle kıyaslanınca komedi unsuru bakımından biraz zayıflamış. Erotik öğeler öne çıkmış. 1998 yapımı ilk film bana kalırsa; tam bir "erkekler partisi" filmiydi. Korkutsun diye yapılmış penetrasyon sahneleri inanılmaz matraktı. Yönetmenin ingiliz anahtarına, matkapa ilgisi fazlaydı. Filmdeki suç aletleri için sadece hırdavatçıya uğramışlar belli ki:) Bu filmde bunları göremedik. Ciddi hayal kırıklığı oldu:)

Kült kategorisine girmemesi için hiç bir neden yok. Hani "janrının kötü/iyi örneklerinden biri" denir ya. Filmin janrı bile yok. Kült film sevenler mutlaka bir göz atmalı. Ama ben hiç bir sorumluluk kabul etmem:)

Hiç yorum yok: